Hoş Geldiniz اهلا وسهلا بكم @Turkiyearabi المستوى الأول 🌸 @turkiyearabibot الفهرسة 💧 http://telegra.ph/قنواتنا-01-26
قَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَآلِهِ وَصَحبِهِ وَسَلَّمَ:
[ جَاهِدُوا الْمُشْرِكِينَ بِأَمْوَالِكُمْ وَأَنْفُسِكُمْ وَأَلْسِنَتِكُمْ. ]
حَدِيثٌ صَحِيحٌ رَوَاهُ أبو داود.
Resûlullah (s.a.v) buyurdu ki;
[ Müşriklere karşı mallarınızla, canlarınızla ve dillerinizle cihad ediniz. ]
Hasen hadistir. Ebu Dâvud rivayet etmiştir.
قَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَآلِهِ وَصَحبِهِ وَسَلَّمَ:
[ الشُّهَدَاءُ خَمْسَةٌ الْمَطْعُونُ ، وَالْمَبْطُونُ ، وَالْغَرِقُ وَصَاحِبُ الْهَدْمِ ، وَالشَّهِيدُ فِي سَبِيلِ اللَّهِ. ]
رَوَاهُ البُخَاريُ و مُسْلِم.
المَطعونُ = الَّذي يَموتُ في الطَّاعونِ.
المَبطونُ = مَن مات بِداءِ البَطْنِ.
صاحِبُ الهَدْمِ = الَّذي ماتَ تَحتَ الهَدْمِ.
—————
Rasulallah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:
"Şehitler 5 kısımdır: Bulaşıcı hastalığa yakalanan, ishale tutulan, suda boğulan,
göçük altında kalan ve Allah yolunda savaşırken şehit olanlar."
Buhari ve Mûslim rivayet etmiştir.
عن عَبْدِ اللَّهِ بن مسعود رضي الله عنه قَالَ:
( لَعَنَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ الْوَاشِمَاتِ وَالْمُتَفَلِّجَاتِ ، وَالْمُتَنَمِّصَاتِ الْمُغَيِّرَاتِ خَلْقَ اللهِ عَزَّ وَجَلَّ. )
حديث صحيح رواه النسائي.
والنامصة = التي تنقش الحاجب حتى تُرِقُه.
الْمُتَفَلِّجَات = التي تَبْرُد مَا بَيْن أَسْنَانهَا إِظْهَارًا لِلصِّغَرِ والحُسْن.
Abdullah ibn Mes'ud (radiyallahu anh) şöyle dedi,
[ Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem), döğme yapanlara, güzellik için dişlerinin aralarını yontturup seyrekleştirenlere, yüz tüylerini yolduranlara, Allah azze ve celle'nin yarattığını değiştirenlere lanet etti. ]
Sahih hadistir. Nesâi rivayet etmiştir.
قَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَآلِهِ وَصَحبِهِ وَسَلَّمَ:
[ ثَلَاثُ دَعَوَاتٍ مُسْتَجَابَاتٌ لَا شَكَّ فِيهِنَّ: دَعْوَةُ الْمَظْلُومِ ، وَدَعْوَةُ الْمُسَافِرِ ، وَدَعْوَةُ الْوَالِدِ عَلَى وَلَدِهِ.]
حَدِيثٌ حَسَنٌ رَوَاهُ الترمذي.
Rasulallah (sav) şöyle buyurmuştur:
"Üç kişinin duası geri çevrilmez. Allah katında makbul olur.
1- Mazlumun duası
2- Yolcunun duası.
3- Babanın evladına duası."
Tirmizi rivayet etmiştir.
قَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَآلِهِ وَصَحبِهِ وَسَلَّمَ:
"وَصِيَامُ يَوْمِ عَاشُورَاءَ أَحْتَسِبُ عَلَى اللهِ أَنْ يُكَفِّرَ السَّنَةَ الَّتِي قَبْلَهُ"
رَوَاهُ مسلم
Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur:
"Aşure günü tutulan orucun, geçen yılın günahlarına kefâret olmasını Allah'tan umarım."
Müslim rivayet etmiştir.
@Turkce_Arabca
قالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَليهِ وَآلِهِ وَصَحبِهِ وَسَلَّمَ:
[ تُعْرَضُ الْأَعْمَالُ يَوْمَ الِاثْنَيْنِ وَالْخَمِيسِ فَأُحِبُّ أَنْ يُعْرَضَ عَمَلِي وَأَنَا صَائِمٌ. ]
حديث حسن رواه الترمذي.
Rasulallah (sav) şöyle buyurmuştur:
[ Pazartesi ve perşembe günleri ameller (Allah'a) arz olunur Ben,oruçluyken amellerimin arz olunmasını isterim. ]
Tirmizî rivayet etmiştir.
@Turkce_Arabca
قَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَآلِهِ وَصَحبِهِ وَسَلَّمَ:
[ رِبَاطُ يَوْمٍ وَلَيْلَةٍ خَيْرٌ مِنْ صِيَامِ شَهْرٍ وَقِيَامِهِ ، وَإِنْ مَاتَ جَرَى عَلَيْهِ عَمَلُهُ الَّذِي كَانَ يَعْمَلُهُ وَأُجْرِيَ عَلَيْهِ رِزْقُهُ وَأَمِنَ الْفَتَّانَ. ]
رَوَاهُ مُسلِم.
الرِبَاطُ = الجِراسَةُ في سبيل الله.
وَأَمِنَ الْفَتَّانَ = أمِنَ سؤالَ المَلَكين في القَبرِ.
Resûlullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:
["Allah yolunda, bir gün nöbet/ribât beklemek, bir ay oruç tutmak ve gece namazı kılmaktan daha hayırlıdır. Ölürse dünyada yaptığı ameli(nin sevabı) ve (cennette) kendisine rızık verilmeye devam eder. Kabir sorgusundan da emin olur."]
Müslim rivayet etmiştir.
قَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَليهِ وَآلِهِ وَصَحبِهِ وَسَلَّمَ:
"لاَ يُضَحِّيَنَّ أَحَدٌ حَتَّى يُصَلِّيَ."
رواه مسلم.
وقالﷺ أيضاً:
"مَنْ باع جلْدَ أُضْحِيَتِهِ، فلَا أضْحِيَةَ لَهُ."
حَدِيثٌ حَسَنٌ رَوَاهُ الحاكم.
Resulullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:
"Hiç bir kimse namazı kılmadıkça kat'iyyen kurban kesmesin."
Sahih hadistir. Muslim rivayet etmiştir.
Ve yine buyurdu ki:
"Kurban'ı derisini satan kimse kurbanından tam sevap alamaz."
Hasen hadistir. Hakim rivayet etmiştir.
Hadisin faydalarından:
Birçok müslümanın bayram namazını eda etmeden önce kurbanlarını kesmesi yaygın hatalardandır aynı zamanda para kazanmak için kurban derilerini bazılarına satmak ta hatadır ve islam bunu yasaklamıştır.
@Turkce_Arabca
عَنْ أَنَسِ بْنِ مَالِكٍ رضي الله عنه، قَالَ:
"أَتَى رَجُلٌ رَسُولَ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ، فَقَالَ: إِنِّي أَشْتَهِي الْجِهَادَ وَلَا أَقْدِرُ عَلَيْهِ.
فَقَالَ: هَلْ بَقِيَ مِنْ وَالِدَيْكَ أَحَدٌ؟
قَالَ: أُمِّي.
قَالَ: فَأَبْلِ اللهَ عَزَّ وَجَلَّ عُذْرًا فِي بِرِّهَا، فَإِنَّكَ إِذَا فَعَلْتَ ذَلِكَ فَأَنْتَ حَاجٌّ وَمُعْتَمِرٌ وَمُجَاهدٌ إِذَا رَضِيَتْ عَنْكَ أُمُّكَ، فَاتَّقِ اللهَ وَبَرَّهَا."
رواه الطبراني.
فَأَبْلِ الله عُذْرًا فِي بِرِّهَا أي أحسن فيما بينك وبين الله ببرك إياها.
Enes bin Mâlik'ten rivayet edildiğine göre:
"Adamın biri Peygamber Efendimize geldi ve şöyle dedi:
"Ben cihada çıkmak istiyorum, fakat gücüm yetmiyor."
Rasulullah "Anne babandan hayatta kalan var mı?" diye sordu.
"Evet, annem vardır." dedi.
Rasulullah da "Git annene iyilik et ve gönlünü al. Böyle yaparsan ve annen senden razı olursa hem hac, hem umre, hem de cihat sevabını kazanırsın. Allah'tan sakın ve O'na iyilik yap." buyurdu.
Taberâni Rivayet Etmiştir.
Hadislerin faydalarından:
İslamın anne-babaya iyilik isteğinden, anne-babasına hizmet eden kişiyi nafile cihattan muaf tutmuştur. (Ve bu anne-babanın başka çocukları yoktur) daha ziyade ebeveynine hizmet eden kişi hacı, umreci ve mücahit gibi ecir alır.
@Turkce_Arabca
قَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَآلِهِ وَصَحبِهِ وَسَلَّمَ:
ما مِن أيَّامٍ أفضلُ عندَ اللهِ مِن أيَّامِ عشْرِ من ذي الحجَّةِ.
فقال رجلٌ: يا رسولَ اللهِ هنَّ أفضلُ أم عِدَّتُهنَّ جهادًا في سبيلِ اللهِ ؟
قال: هنَّ أفضلُ مِن عِدَّتِهنَّ جهادًا في سبيلِ اللهِ
حديث صحيح رواه ابن حبان
عدتهن = عددهن
Rasulullah(sav) şöyle buyurmuştur:
"Zilhiccenin ilk on gününde yapılan sâlih ameller gibi yüce Allah’a sevimli gelen hiçbir amel yoktur."
Bunun üzerine bir adam:
"Yâ Resûlallah! Allah yolundaki cihad da buna dahil midir?" diye sordu.
Rasulullah (s.a.v) şöyle buyurdu: "Allah yolundaki cihad da buna dahildir."
Sahih hadistir. Ibni Habban rivayet etmiştir.
@Turkce_Arabca
قَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَليهِ وَآلِهِ وَصَحبِهِ وَسَلَّمَ:
"مَنْ شَهِدَ الْجَنَازَةَ حَتَّى يُصَلِّيَ عَلَيْهَا فَلَهُ قِيرَاطٌ ، وَمَنْ شَهِدَ حَتَّى تُدْفَنَ كَانَ لَهُ قِيرَاطَانِ."
قِيلَ: "وَمَا الْقِيرَاطَانِ ؟"
قَالَ: "مِثْلُ الْجَبَلَيْنِ الْعَظِيمَيْنِ."
رَوَاهُ البُخَارِيُ ومُسلِم.
Resûlullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:
[ Kim bir cenazede, cenaze namazı kılınıncaya kadar bulunursa, bir kîrat, gömülünceye kadar kalırsa, iki kîrat sevap alır”.
- İki kîrat ne kadardır? diye sordular. Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem;
- “İki büyük dağ kadar!” cevabını verdi.]
Buhari ve Muslim rivayet etmişlerdir.
قَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَليهِ وَآلِهِ وَصَحبِهِ وَسَلَّمَ:
( صَلَاةُ الرَّجُلِ فِي الْجَمَاعَةِ تُضَعَّفُ عَلَى صَلَاتِهِ فِي بَيْتِهِ وَفِي سُوقِهِ خَمْسًا وَعِشْرِينَ ضِعْفًا. )
رَواهُ البُخَارِيُ و مُسلِم
Resûlullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:
( Bir kişinin cemaatle kıldığı namaz evinde ve çarşıda kıldığı namazdan yirmi beş kat daha sevaptır. )
Buhari ve Müslim rivayet etti.
قَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَآلِهِ وَصَحبِهِ وَسَلَّمَ:
[ مَنْ تَصَدَّقَ بِعَدْلِ تَمْرَةٍ مِنْ كَسْبٍ طَيِّبٍ -وَلاَ يَقْبَلُ اللَّهُ إِلاَّ الطَّيِّبَ- وَإِنَّ اللَّهَ يَتَقَبَّلُهَا بِيَمِينِهِ ، ثُمَّ يُرَبِّيهَا لِصَاحِبِهِ كَمَا يُرَبِّي أَحَدُكُمْ فَلُوَّهُ حَتَّى تَكُونَ مِثْلَ الْجَبَلِ .]
رَوَاهُ البُخَاريُ ومُسلِم.
فَلُوَّهُ = مُهْرَهُ الصَّغيرُ.
Resûlullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:
"helâl kazancından bir hurma kadar sadaka verirse, ( ki Allah, helâlden başkasını kabul etmez) Allah o sadakayı sağı ile kabul eder. Sonra onu dağ gibi oluncaya kadar, herhangi birinizin tayını büyüttüğü gibi, sahibi adına ihtimamla büyütür."
Buhari ve Müslim rivayet etmiştir.
قَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَآلِهِ وَصَحبِهِ وَسَلَّمَ:
[ مَا مِنْ أَحَدٍ يُسَلِّمُ عَلَيَّ إِلاَّ رَدَّ اللَّهُ عَلَيَّ رُوحِي حَتَّى أَرُدَّ عَلَيْهِ السَّلاَمَ. ]
حَدِيثٌ حَسَنٌ رَوَاهُ أبُوداود.
Sizden kim bana selâm ederse, Hazret-i Allah, ruhumu bedenime iade eder ve o selâmı alırım"
Ebu Davud rivayet etmiştir.
قَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى الله ُ عَليهِ وَآلِهِ وَصَحبِهِ وَسَلَّمَ:
[ لَيَنْتَهِيَنَّ أَقْوَامٌ عَنْ وَدْعِهِمُ الجمُعَاتِ أَوْ لَيَخْتِمَنَّ الله على قُلُوبِهمْ ، ثُمَّ ليَكُونُنَّ مِنَ الغَافِلينَ. ]
رواه مسلم.
Resulullah (s.a.v) şöyle buyurmuştur;
[ Bazı kimseler cuma namazlarını terketmekten ya vazgeçerler Veya Allah Teala onların kalplerini mühürler de gafillerden olurlar. ]
Müslim rivayet etmiştir.
قَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَآلِهِ وَصَحبِهِ وَسَلَّمَ:
[ مَنْ مَاتَ وَلَمْ يَغْزُ وَلَمْ يُحَدِّثْ بِهِ نَفْسَهُ مَاتَ عَلَى شُعْبَةٍ مِنْ نِفَاقٍ. ]
رَوَاهُ مُسلِم
Resûlullah (s.a.v) buyurdu ki;
[ Kim gaza etmeden veya kendini -niyet olarak- gazaya hazırlamaksızın vefat ederse, nifakta bir şube üzerinde (münafıklığın bir parçasını kendinde barındırmış olarak) ölür.]
Müslim rivayet etmiştir.
قَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى الله عَلَيْهِ وَآلِهِ وَصَحبِهِ وَسَلَّمَ:
[ رِبَاطُ يَوْمٍ وَلَيْلَةٍ خَيْرٌ مِنْ صِيَامِ شَهْرٍ وَقِيَامِهِ ، وَإِنْ مَاتَ جَرَى عَلَيْهِ عَمَلُهُ الَّذِي كَانَ يَعْمَلُهُ وَأُجْرِيَ عَلَيْهِ رِزْقُهُ وَأَمِنَ الْفَتَّانَ. ]
رَوَاهُ مُسلِم.
الرِبَاطُ = الجِراسَةُ في سبيل الله.
وَأَمِنَ الْفَتَّانَ = أمِنَ سؤالَ المَلَكين في القَبرِ.
Rasulallah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:
["Allah yolunda, bir gün nöbet/ribât beklemek, bir ay oruç tutmak ve gece namazı kılmaktan daha hayırlıdır. Ölürse dünyada yaptığı ameli(nin sevabı) ve (cennette) kendisine rızık verilmeye devam eder. Kabir sorgusundan da emin olur."]
Müslim rivayet etmiştir.
قَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَليهِ وَآلِهِ وَصَحبِهِ وَسَلَّمَ:
[ الحُمَّى مِنْ فَيْحِ جَهَنَّمَ، فَابْرُدُوهَا بِالْمَاءِ ].
مُتّفَقٌ عَليهِ ( رَوَاهُ البُخَاري ومُسلِم ).
Rasulallah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:
[ Sıtma, cehennem ateşindendir. Onu su ile serinletiniz ]
(Buhari ve Muslim rivayet etmişlerdir).
قَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَآلِهِ وَصَحبِه وَسَلَّمَ :
{ مَن قَرَأَ سورةَ الكَهفِ يومَ الجُمُعةِ ، أضاءَ له من النورِ ما بَينَ الجُمُعتينِ . }
حَدِيثٌ صَحِيحٌ رَوَاهُ الحاكم.
Resulullah (s.a.v) şöyle buyurmuştur:
[ Cuma günü Kehf suresini okuyan, iki Cuma arası nurla aydınlanır. ]
Hâkim rivayet etmiştir.
قَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَآلِهِ وَصَحبِهِ وَسَلَّمَ:
[ الراكبُ شيطانٌ ، والراكبانِ شيطانانِ ، والثلاثةُ رَكبٌ. ]
حَدِيثٌ حَسَنٌ رَوَاهُ التِرمِذِي.
Rasulallah (sav) şöyle buyurmuştur:
[ Bir yolcu bir şeytan, iki yolcu iki şeytan sayılır. Üç yolcu ise, kâfiledir. ]
Hasen hadistir. Tirmizi Rivayet etmiştir.
Açımlama:
Şeytan insana kötü işleri güzel gösterdiği için yalnız başına veya iki kişi olarak yolculuk yapanlar birtakım tehlikelerden ve kötülüklerden emin olamazlar. Şeytan onları çeşitli şekil ve yollarla etkisi altına alır. Ama üç kişi olunca, cemaat teşekkül etmiş demektir. İbadetlerini cemaatle yapmakta, birbirlerine destek ve yardımcı olmakta, tehlikelere göğüs germekte, tam anlamıyla güç birliği ederler. Şeytanın yanlış yönlendirmelerinden de uzak kalırlar. Bu aslında bir anlamda cemaat şuurunun, toplum denetiminin ve savunma gücünün meydana gelmesi demektir. Yolculukta böyle bir sosyolojik ve psikolojik güce büyük ihtiyaç vardır.
@Turkce_Arabca
قَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَليهِ وَآلِهِ وَصَحبِهِ وَسَلَّمَ:
[ مَنْ دَعَا إِلَى هُدًى ، كَانَ لَهُ مِنَ الأَجْرِ مِثْلُ أُجُورِ مَنْ تَبِعَهُ ، لاَ يَنْقُصُ ذَلِكَ مِنْ أُجُورِهِمْ شَيْئًا. ]
رَوَاهُ مُسلِم.
Resûlullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:
[ İnsanları doğru yola çağıran kimseye, kendisine uyanların sevabı gibi sevap verilir. Ona uyanların sevaplarından da hiçbir şey eksilmez. ]
Muslim rivayet etmiştir.
@Turkce_Arabca
قَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَآلِهِ وَصَحبِهِ وَسَلَّمَ :
{ منْ غدَا إِلَى المَسْجِدِ أَوْ رَاحَ ، أعدَّ اللَّهُ لَهُ في الجنَّةِ نُزُلاً كُلَّمَا غَدا أوْ رَاحَ. }
رَوَاهُ البُخَارِيُ ومُسلِم.
غدَا = ذهب أول النهار.
رَاحَ = ذهب آخر النهار.
Resûlullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:
[ Sabah veya akşam camiye giden kimseye, Her gidişi için Allah cennette bir ikram hazırla(tı)r. ]
Buhari ve Muslim rivayet etmişlerdir.
قَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَآلِهِ وَصَحبِهِ وَسَلَّمَ:
( مَا مِنْ يَوْمٍ أَكْثَرَ مِنْ أَنْ يُعْتِقَ اللهُ فِيهِ عَبْدًا مِنَ النَّارِ مِنْ يَوْمِ عَرَفَةَ ، وَإِنَّهُ لَيَدْنُو ، ثُمَّ يُبَاهِي بِهِمُ الْمَلائِكَةَ ).
رواه مسلم .
وقالﷺ أيضاً :
( خَيْرُ الدُّعَاءِ دُعَاءُ يَوْمِ عَرَفَةَ ، وخَيْرُ مَا قُلْتُ أنَا وَالنَّبيُّونَ مِنْ قَبْـلِي:
لَا إِلَهَ إِلاَّ اللهُ وَحْدَهُ لا شَرِيْكَ لَهُ ، لَهُ الـمُلْكُ ، ولَهُ الـحَمْدُ ، وَهُوَ عَلَى كُلِّ شَيءٍ قَدِير ).
رواه الترمذي
Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur:
Allah hiç bir günde arefe gününde ettiği kadar bir kulunu ateşten (cehennemden) kurtarmaz.
Ve O (mahlukata rahmetiyle) yaklaşır ve onlarla meleklere karşı iftihar eder.
Muslim rivayet etmiştir.
Ve yine buyurdu ki: Duaların en hayırlısı Arefe günündeki duadır, benim ve benden önceki nebilerin söylediğidir en hayırlı söz:
Tek olan ve hiçbir ortağı olmayan Allah'tan başka ilah yoktur. Mülk O'nundur. Ve O herşeye kadîrdir.
Tırmizi rivayet,
@Turkce_Arabca
قَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَآلِهِ وَصَحبِهِ وَسَلَّمَ:
"مَنْ صَلَّى الْغَدَاةَ فِي جَمَاعَةٍ، ثُمَّ قَعَدَ يَذْكُرُ اللهَ حَتَّى تَطْلُعَ الشَّمْسُ ، ثُمَّ صَلَّى رَكْعَتَيْنِ ، كَانَتْ لَهُ كَأَجْرِ حَجَّةٍ ، وَعُمْرَةٍ ، تَامَّةٍ ، تَامَّةٍ ، تَامَّةٍ."
حديث حسن رواه الترمذي.
Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur;
[ Kim sabah namazını cemaatle kılar, güneş doğana kadar Allah' ı zikreder ve sonra iki rekat duha (işrak ) namazı kılarsa,
o kimseye hac ve umre sevabı vardır.
Not: Peygamberimiz üç kere hac ve umre sevabı vardır diye tekrarlamıştır. ]
Tirmizi rivayet etmistir.
قَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَليهِ وَآلِهِ وَصَحبِهِ وَسَلَّمَ:
"لَأَنْ أمْشِيَ مع أخِي المسلمِ في حاجةٍ أحَبُّ إليَّ من أنْ أعتكِفَ في المسجدِ شهْرًا."
حَدِيثٌ حَسَنٌ رَوَاه الطبراني.
Resûlullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:
"İhtiyaç sahibi bir müslüman kardeşinin ihtiyacını gidermek için onunla birlikte yürümem, Mescitte (Mescidi Nebi'de) bir ay itikafta kalmamdan daha güzeldir."
Taberani rivayet etmiştir.
عَنْ أَبِي بَصْرَةَ الْغِفَارِيِِّ رَضِيَ اللهُ عنه قَالَ: صَلَّى بِنَا رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ الْعَصْرَ بِالْمُخَمَّصِ فَقَالَ:
[ إِنَّ هَذِهِ الصَّلاَةَ عُرِضَتْ عَلَى مَنْ كَانَ قَبْلَكُمْ فَضَيَّعُوهَا فَمَنْ حَافَظَ عَلَيْهَا كَانَ لَهُ أَجْرُهُ مَرَّتَيْنِ.]
رَوَاهُ مُسلِم.
بِالْمُخَمَّصِ = اسمُ طَريقٍ في مكَّةَ
Ebu Basra El Gıfâri(r.a) dedi ki: Rasulullah s.a.v., Muhammes denilen yerde ikindi namazını kıldırıp şöyle buyurdu:
"Bu namaz sizden öncekilere de emredilmişti de bu emre uymayıp bundan kazanılacak sevabı kaybetmiş oldular. Kim ikindi namazını kaçırmayıp vaktinde kılarsa ona iki kat sevap verilir."
Mûslim rivayet etmiştir.
قَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَآلِهِ وَصَحبِهِ وَسَلَّمَ:
{ أَيَعْجِزُ أَحَدُكُمْ أَنْ يَكْسِبَ كُلَّ يَوْمٍ أَلْفَ حَسَنَةٍ؟ ، فَسَأَلَهُ سَائِلٌ مِنْ جُلَسَائِهِ: كَيْفَ يَكْسِبُ أَحَدُنَا أَلْفَ حَسَنَةٍ؟ قَالَ: يُسَبِّحُ مِائَةَ تَسْبِيحَةٍ فَيُكْتَبُ لَهُ أَلْفُ حَسَنَةٍ أَوْ يُحَطُّ عَنْهُ أَلْفُ خَطِيئَةٍ. }
رواه مسلم.
Rasulullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:
{Sizden birinizin her gün bin sevap kazanmaya gücü yetmez mi?
- Yanında oturanlardan birisi: "Bizden birisi nasıl bin sevap kazanır?” diye sordu. Buyurdu ki: “Yüz defa Subhânallah derse, kendisine bin sevap yazılır veya onun bin günahı silinir.}
Muslim rivayet etmiştir.
*من كتاب حياة الصحابة رضي الله عنهم*
حديث علقمة في حقيقة الإِيمان والدعوة إلى الإِيمان والفرائض
وأخرج الحاكم عن علقمة بن الحارث رضي الله عنه يقول: قدمت على رسول الله صلى الله عليه وسلم ـ وأنا سابع من قومي ــــ فسلَّمنا على رسول الله صلى الله عليه وسلم فردَّ علينا؛ فكلَّمناه فأعجبه كلامنا. وقال: «ما أنتم؟» قلنا؛ مؤمنون. قال «لكل قول حقيقة فما حقيقة إيمانكم؟» قلنا: خمس عشرة خصلة: خمس أمرتَنا بها، وخمس أمرَتْنا بها رسلك، وخمس تخلقنا بها في الجاهلية ونحن عليها إلى الآن إلا أن تنهانا يا رسول الله. قال: «وما الخمس التي أمرتكم بها؟» قلنا: أمرتَنا أن نؤمن بالله، وملائكته، وكتبه، ورسله، والقدر خيره وشره. قال: «وما الخمس التي أمرتكم بها رسلي؟» قلنا: أمرتنا رسلك أن نشهد أن لا إله إلا الله وحده لا شريك له، وأنك عبده ورسوله، ونقيم الصلاة المكتوبة، نؤدي الزكاة المفروضة، ونصوم شهر رمضان، ونحجّ البيت إن استطعنا إليه السبيل. قال: «وما الخصال التي تخلَّقتم بها في الجاهلية؟» قلنا: الشكر عند الرَّخاء، والصبر عند البلاء، والصدق في مواطن اللقاء، والرضا بمرّ القضاء، وترك الشماتة بالمصيبة إذا حلَّت بالأعداء. فقال رسول الله صلى الله عليه وآله وسلم «فقهاء أُدباء، كادوا أن يكونو اأنبياء من خصال ما أشرفها» وتبسَّم إِلينا. ثم قال: «أنا أوصيكم بخمس خصال ليكمل الله لكم خصال الخير: لا تجمعوا ما لا تأكلون، ولا تبنوا ما لا تسكنون، ولا تنافَسُوا فيما غدا عنه تزولون، واتقوا الله الذي إليه تحشرون وعليه تقدَمون، وارغبوا فيما إليه تصيرون وفيه تخلدون»
كذا في الكنز . وأخرجه أيضاً أبو سعيد النَّيسابوري في شرف المصطفى عن علقمة بن الحارث رضي الله عنه. وأخرجه العسكري والرشاطي وابن عساكر عن سويد بن الحارث... الخ
قَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَآلِهِ وَصَحبِهِ وَسَلَّمَ:
{ مَا جَلَسَ قَوْمٌ مَجْلِسًا لَمْ يَذْكُرُوا اللهَ فِيهِ ، وَلَمْ يُصَلُّوا عَلَى نَبِيِّهِمْ إِلَّا كَانَ عَلَيْهِمْ تِرَةً ، فَإِنْ شَاءَ عَذَّبَهُمْ وَإِنْ شَاءَ غَفَرَ لَهُمْ. }
حَدِيثٌ حَسَنٌ رَوَاهُ التِّرْمِذِي.
تِرَةً = حَسرةً.
Resûlullah (s.a.v) buyurdu ki:
"Bir topluluk bir mecliste oturur da orada Allah'ı zikretmez ve Peygamberine salavât getirmezlerse, bu yaptıkları büyük bir noksanlıktır ve kendileri için acı bir hasret ve nedâmet sebebi olur, aynı zamanda cezâyı da hak etmiş olurlar. Artık Allah Teâlâ dilerse onlara azâb eder, dilerse mağfiret eder."
Tirmizî'nin rivayet ettiği hasen bir hadistir.
@Ansichten
قَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَآلِهِ وَصَحبِهِ وَسَلَّمَ:
[ رَغِمَ أَنْفُ رَجُلٍ ذُكِرْتُ عِنْدَهُ فَلَمْ يُصَلِّ عَلَيَّ. ]
حَدِيثٌ صَحِيحٌ رَوَاهُ التِّرْمِذِي.
رَغِمَ أَنْفُ = خَابَ و خَسِرَ.
Resûlullah (s.a.v) buyurdu ki:
Yanında benim adım anılıp da bana salavat getirmeyenin burnu yerde sürtülsün."
Hasen hadistir. Tirmizi rivayet etmiştir.