Hoş Geldiniz اهلا وسهلا بكم @Turkiyearabi المستوى الأول 🌸 @turkiyearabibot الفهرسة 💧 http://telegra.ph/قنواتنا-01-26
قَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَآلِهِ وَصَحبِهِ وَسَلَّمَ:
( يَوْمُ الجُمُعة اثِنْتَا عَشْرَةَ سَاعَةً ، لاَ يُوجَد فِيهَا عَبْدٌ مُسْلِمٌ يَسْأَلُ الله شَيْئاً إِلاَّ آتَاهُ إِيَّاهُ ، فَالْتَمِسُوهَا آخِرَ سَاعَةٍ بَعْدَ العصر )
حديث صحيح رواه الترمذي.
Rasulullah (sav) şöyle buyurdu:
(Cuma günü on iki saattir. O günde bir an vardır ki, bir müslüman o saatte Allah'tan birşey isterse Allah o kişiye istediğini muhakkak verir. Onu İkindinin son saatinde arayın.)
Sahih hadistir. Tirmizi rivayet etmiştir.
عَنْ ابْنِ عَبَّاسٍ رَضِيَ اللهُ عَنْهُ قَالَ:
"كَانَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ أَجْوَدُ النَّاسِ ، وَكَانَ أَجْوَد مَا يَكُونُ فِي رَمَضَان."
رواه البخاري
Ibn Abbas (ra) şöyle dedi:
"Resulullah (sav) insanların en gayretli olanıydı onun en gayretli olduğu an ramazandı."
Buhari rivayet etmiştir.
قَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَآلِهِ وَصَحبِهِ وَسَلَّمَ:
"رَغِمَ أَنْفُ رَجُلٍ دَخَلَ عَلَيْهِ رَمَضَانُ فَانْسَلَخَ قَبْلَ أَنْ يُغْفَرَ لَهُ."
حديث حسن رواه الترمذي.
رَغِمَ أَنْفُ : أي خاب وخسر.
فَانْسَلَخَ أي : انتهى.
Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:
"Ramazan girip çıktığı halde günahları affedilmemiş olan insanın burnu sürtülsün."
Tirmizi rivayet etmiştir.
@Turkce_arabca
( عَنْ عَائِشَةَ رَضِيَ الله عَنْهَا قَالَتْ:
قُلْتُ: "يَا رَسُولَ اللهِ، أَرَأَيْتَ إِنْ عَلِمْتُ أَيُّ لَيْلَةٍ لَيْلَةُ الْقَدْرِ مَا أَقُولُ فِيهَا ؟
قَالَ: "قُولِي :
اللَّهُمَّ إِنَّكَ عَفُوٌّ كَرِيمٌ تُحِبُّ الْعَفْوَ فَاعْفُ عَنِّي". )
رواه الترمذي.
Hz. Aişe (r.ah)'dan rivayet edildiğine göre:
-Hz. Aişe (r.ah): Ey Allah'ın Resulü! Kadir gecesinin hangi gece olduğunu bilecek olursam, o gece nasıl dua edeyim? diye sordum.
-O (s.a.v.): "Allahım! Sen çok affedicisin, affetmeyi seversin. Beni bağışla! diye dua et"
buyurdu.
Tirmizi rivayet etmiştir
@Turkce_arabca
عن عائشة رضيَ الله عنها زوج النَّبي صَلَّى الله عليه وسَلَّم:
"أنَّ النّبي صَلَّى اللهُ عليهِ وسلَّمَ كانَ يعتَكِفُ العشرَ الأواخرَ من رمضانَ حتَّى توفَّاهُ اللهُ ، ثمَّ اعتَكَفَ أزواجُهُ من بعدِهِ."
رواه البخاري و مسلم.
Resulullah s.a.v'ın eşi Aişe r.a'dan:
"Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem, ölünceye kadar Ramazan'ın son on gününde itikâfa girerdi. Ondan sonra hanımları da itikâfa girdiler."
Buhâri ve Müslim rivayet etmiştir.
قَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَآلِهِ وَصَحبِهِ وَسَلَّمَ:
( إِنَّ للهِ عُتَقَاءَ في كُلِّ يَوْمٍ وَلَيْلَةٍ ، - يعني في رمضان - لِكُلِّ عَبْدٍ مِنْهُمْ دَعْوَةٌ مُسْتَجَابَةٌ. )
حديث صحيح رواه أحمد.
Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:
"Şüphesiz Allah'ın, Ramazan'ın her gece ve gündüzünde (cehennemden) azat ettiği kimseler vardır. Yine Ramazan'ın her gece ve gündüzünde her müslümanın kabul olunan bir duâsı vardır."
Sahih hadistir. Ahmed rivayet etmiştir.
قَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى الله عَلَيْهِ وَآلِهِ وَصَحبِهِ وَسَلَّمَ:
[ الشُّهَدَاءُ خَمْسَةٌ الْمَطْعُونُ ، وَالْمَبْطُونُ ، وَالْغَرِقُ وَصَاحِبُ الْهَدْمِ ، وَالشَّهِيدُ فِي سَبِيلِ اللَّهِ. ]
رَوَاهُ البُخَاريُ و مُسْلِم.
المَطعونُ = الَّذي يَموتُ في الطَّاعونِ.
المَبطونُ = مَن مات بِداءِ البَطْنِ.
صاحِبُ الهَدْمِ = الَّذي ماتَ تَحتَ الهَدْمِ.
Rasulallah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:
"Şehitler 5 kısımdır: Bulaşıcı hastalığa yakalanan, ishale tutulan, suda boğulan,
göçük altında kalan ve Allah yolunda savaşırken şehit olanlar."
Buhari ve Mûslim rivayet etmiştir.
قَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَآلِهِ وَصَحبِهِ وَسَلَّمَ:
( لاَ يَتَقَدَّمَنَّ أَحَدُكُمْ رَمَضَانَ بِصَوْمِ يَوْمٍ أَوْ يَوْمَيْنِ ،
إِلاَّ أَنْ يَكُونَ رَجُلٌ كَانَ يَصُومُ صَوْمَهُ فَلْيَصُمْ ذلِكَ الْيَوْمَ. )
رواه البخاري .
➖➖➖➖➖➖
Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:
[ Herhangi biriniz Ramazan'dan bir veya iki gün önce oruç tutmasın. Ancak (öteden beri alışkanlık haline getirdiği) orucunu tutmakta olan bir kimse o günde orucunu tutsun ]
Buhari rivayet etmiştir
@Turkce_Arabca
قَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَآلِهِ وَصَحبِهِ وَسَلَّمَ:
{ أَحَبُّ الأَعْمَالِ إِلَى اللهِ سُرُورٌ تُدْخِلُهُ عَلَى مُسْلِمٍ ، أَوْ تَكْشِفُ عَنْهُ كُرْبَةً ، أَوْ تَقْضِي عَنْهُ دَيْنًا ، أَوْ تَطْرُدُ عَنْهُ جُوعًا. }
حَدِيثٌ حَسَنٌ رَوَاهُ الطبراني.
Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur:
{ Amellerin Allah'a en sevgili olanı, Bir müslümanın kalbine mutluluk vermen, Onu sevindirmen veya bir sıkıntısını gidermen, Borcunu ödemen veya açlığını gidermendir. }
Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur:
{ Amellerin Allah'a en sevgili olanı, Bir müslümanın kalbine mutluluk vermen, Onu sevindirmen veya bir sıkıntısını gidermen, Borcunu ödemen veya açlığını gidermendir. }
Taberâni rivayet etmiştir.
قَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى الله عَلَيْهِ وَآلِهِ وَصَحبِهِ وَسَلَّمَ:
[ إذا أدركتَ ركعةً من الجُمعةِ فأضفْ إليها أُخرى ، فإِذا فاتَك الركوعُ فصلِّ أربعاً ]
حديث صحيح رواه ابن أبي شيبه
Resulullah (s.a.v) şöyle buyurmuştur;
[ Cuma namazının bir rekatına yetişirsen, yetişemediğin rekatı tamamla,rükûyu kaçırmışsan, namazı dört rekat olarak kıl. ]
İbn-i Ebî Şeybe rivayet etmiştir.
قَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَ آلِهِ وَ صَحْبِهِ وَسَلَّمَ:
( يَطَّلِعُ اللهُ تبارك وتعالى إلى خلقِهِ ليلةَ النِّصفِ مِنْ شعبان فيغفرُ لجميعِ خلقِهِ إلا لمشركٍ أو مُشاحن. )
حديث صحيح رواه ابن حبان.
المشاحن = الذي بينه و بين أخيه المسلم عداوة.
Resulullah s.a.v şöyle buyurmuştur;
" Allah teala Şaban ayının on beşinci gecesi (kullarına rahmetle) bakar ve herkese mağfiret eder. Yalnız ona şirk koşanlara ve kindarlara mağfiret etmez. "
İbn hibban rivayet etmiştir.
@Turkce_arabca
قَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى الله عَلَيْهِ وَآلِهِ وَصَحْبِهِ وَسَلَّمَ:
{ مَا يُصِيبُ الْمُسْلِمَ مِنْ نَصَبِ وَلا وَصَبٍ ، وَلا هَمٍ ، وَلا حَزَنٍ وَلا غَمٍّ ، وَلا أَذًى ، حَتَّى الشَّوْكَةُ يُشَاكُهَا ، إِلا كَفَّرَ اللهُ تَعَالَى بِهَا خَطَايَاهُ. }
رَوَاهُ البخاري ومسلم.
نَصَبِ = تعب.
وَصَبٍ = مرض.
Rasulallah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:
[ Herhangi bir müslümanın başına gelen yorgunluk, hastalık, tasa, keder, sıkıntı ve gamdan ayağına batan dikene kadar her şeyi Allah müslümanın hata ve günahlarının bağışlanmasına sebeb kılar ]
Buhari ve Muslim rivayet etmişlerdir.
@Turkce_Arabca
سُئِلت أمُ المؤمنين عائشةَ رضي اللهُ عنها عن صيامِ رسولِ اللهِ صلَّى اللهُ عليه وسلَّمَ فقالت:
"كان يصومُ حتى نقول : قد صام ، ويفطر حتى نقول: قد أفطر ، ولم أرَه صائمًا من شهرٍ قطُّ أكثرَ من صيامِه من شعبانَ ، كان يصومُ شعبانَ كلَّه ، كان يصومُ شعبانَ إلا قليلًا."
رواه مسلم
Hz. Aişe'ye Resûlullah'ın tuttuğu oruç sorulduğunda şöyle cevap verdi:
" Resûlullah (s.a.v.) o kadar çok oruç tutardı ki biz artık 'Hep oruç tutacak' derdik. (Bazen) orucu o kadar bırakırdı ki 'artık hiç tutmayacak' derdik. Ben onun hiçbir ayda Şa'ban ayındakinden daha çok oruç tuttuğunu görmedim. Şa'ban ayını bütün tutardı. Onda orucu pek az bırakırdı "
Muslim rivayet etmiştir.
@Turkce_Arabca
قَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَآلِهِ وَصَحبِهِ وَسَلَّمَ:
"مَثَلُ الْمُؤْمِنِينَ فِي تَوَادِّهِمْ وَتَرَاحُمِهِمْ وَتَعَاطُفِهِمْ مَثَلُ الْجَسَدِ إِذَا اشْتَكَى مِنْهُ عُضْوٌ تَدَاعَى لَهُ سَائِرُ الْجَسَدِ بِالسَّهَرِ وَالْحُمَّى."
رواه البخاري ومسلم.
Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur:
[ Mü’minler birbirlerini sevmekte, birbirlerine acımakta ve birbirlerini korumakta bir vücuda benzerler. Vücudun bir uzvu hasta olduğu zaman diğer uzuvlar da bu sebeble uykusuz ve ateş içerisinde kalırlar.]
Buhari ve Muslim rivayet etmişlerdir.
@Turkce_Arabca
قَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى الله ُ عَلَيْهِ وَآلِهِ وَصَحبِهِ وَسَلَّمَ :
{ من أكثرَ من الاستغفارِ جعل اللهُ لهُ من كلِّ همٍّ فَرَجًا ومن كلِّ ضيقٍ مخرجًا ورَزَقَهُ من حيثُ لا يحتسبُ. }
حَدِيثٌ صَحِيحٌ رَوَاهُ أحمد
Rasulallah (sav) şöyle buyurmuştur:
{ Bir kimse istiğfârı dilinden düşürmezse, Allah Teâlâ ona her darlıktan bir çıkış, her üzüntüden bir kurtuluş yolu lütfeder ve onu hiç ummadığı yerden rızıklandırır. }
Ahmed (ra) rivayet etmiştir.
@Turkce_Arabca
عَنْ أَنَسِ بْنِ مَالِكٍ رضي الله عنه، قَالَ:
"كَانَ رَسُولُ اللهِ صلى الله عليه وسلم َلا يَغْدُو يَوْمَ الْفِطْرِ حَتَّى يَأْكُلَ تَمَرَاتٍ ، ويأكلهن وِتراً."
رواه البخاري.
Enes b. Malik (r.a.)'dan rivayet edildiğine göre:
"Rasûlullah (s.a.v.) bir kaç hurma yemeden bayram namazına gitmezdi. Yediği hurmaların adedi de tekli sayılardı."
Buhari rivayet etmiştir.
عَنْ ابْنِ عَبَّاسٍ رَضِيَ اللهُ عَنْهُ قَالَ:
"فَرَضَ رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ زَكَاةَ الْفِطْرِ طُهْرَةً لِلصَّائِمِ مِنْ اللَّغْوِ وَالرَّفَثِ وَطُعْمَةً لِلْمَسَاكِينِ ، مَنْ أَدَّاهَا قَبْلَ الصَّلاةِ فَهِيَ زَكَاةٌ مَقْبُولَةٌ ، وَمَنْ أَدَّاهَا بَعْدَ الصَّلاةِ فَهِيَ صَدَقَةٌ مِنْ الصَّدَقَاتِ."
رواه أبو داود.
اللَّغْوِ أي الكلام عديم الفائدة
الرَّفَثِ هو الكلام الفاحش والبذيء.
Abdullah b. Abbas (r.a.) şöyle buyurmuştur:
"Rasûlullah (SAV) fıtır sadakasını (fitreyi), oruçluyu ağzından çıkan her türlü gereksiz ve çirkin sözünden (günahından) arındırmak ve yoksullara gıda olması için farz kıldı. Kim fıtır sadakasını bayram namazından önce verirse, o kabul olunan bir sadakadır. Kim de onu bayram namazından sonra verirse, o sadakalardan bir sadaka olur."
Ebû Davud rivayet etmiştir.
@Turkce_arabca
قَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَ آلِهِ وَ صَحْبِهِ وَسَلَّمَ:
( تَحَرَّوْا لَيْلَةَ الْقَدْرِ
فِي الْوِتْرِ مِنَ الْعَشْرِ الأَوَاخِرِ مِنْ رَمَضَانَ )
رواه البخاري ومسلم
الوتر = الليالي الفردية
Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur:
(Kadir gecesini Ramazanın son on günündeki tek gecelerde arayın.)
Buhari ve Müslim rivayet etmiştir
@Turkce_arabca
عن عائشة رضي الله عنها قالت:
"كَانَ النَّبِيُّ صلى الله عليه وسلم إِذَا دَخَلَ الْعَشْرُ شَدَّ مِئْزَرَهُ ، وَأَحْيَا لَيْلَهُ ، وَأَيْقَظَ أَهْلَهُ."
رواه البخاري.
شد مئزره أي جد واجتهد في العبادة (وقيل المراد اعتزل النساء)
Aişe r.a'dan, O şöyle dedi:
"Nebi (sav) Ramazan'ın son on günü girdiği zaman eteğini toplar (eşleriyle cimâ etmekten imtinâ eder), bütün ciddiyet ve heyecanıyla geceyi uykusuz geçirerek ibâdet ve taatle ihyâ eder ve ev halkını (gece namazı kılmaları için) uyandırırdı."
Buhari rivayet etmiştir.
عن عبد الله بن عمر رضي الله عنهما قال:
"كانَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ يَعْتَكِفُ الْعَشْرَ الأوَاخِرَ مِنْ رَمضَان."
رواه البخاري
Abdullah bin Amr (ra) demiştir ki:
"Rasulullah (sav) ramazanın son on günü itikafa girerdi."
Buhari rivayet etmiştir.
قَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَآلِهِ وَصَحبِهِ وَسَلَّمَ:
" السُّحُورُ أَكْلَةٌ بَرَكَةٌ فَلا تَدَعُوهُ وَلَوْ أَنْ يَجْرَعَ أَحَدُكُمْ جَرْعَةً مِنْ مَاءٍ فَإِنَّ اللهَ وَمَلائِكَتَهُ يُصَلُّونَ عَلَى الْمُتَسَحِّرِينَ "
رواه أحمد.
Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur:
"Sahurda bereket vardır. Bir yudum su içmek dahi olsa onu terketmeyin. Zira Allah ve melekleri sahura kalkanlar için dua ederler."
Ahmet bin Hanbel rivayet etmiştir.
عَن سَهْلِ بْنَ سَعْدٍ رَضِيَ اللَّهُ عَنْهُ عَنِ النَّبِيِّ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ قَالَ:
[ أَنَا وَكَافِلُ الْيَتِيمِ فِي الْجَنَّةِ هَكَذَا ].
وَقَالَ بِإِصْبَعَيْهِ السَّبَّابَةِ وَالْوُسْطَى.
رَوَاهُ البُخارِي.
Sehl bin Saad dan Allah ondan râzı olsun, Peygamberden Allah'ın salatı ve selamı onun üzerine olsun, dedi ki:
[ Ben ve yetime böyle bakan kimse cennete böyleyiz. ]
Ve işaret ve orta parmaklarıyla söyledi.
Bunu el-Buhari rivayet etmiştir.
قَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَآلِهِ وَصَحبِهِ وَسَلَّمَ :
{ صَوْمُ شَهْرِ الصَّبْرِ ،
وَثَلَاثَةِ أيَّامٍ مِنْ كُلِّ شَهْرٍ ،
يُذْهِبْنَ وَحَرَ الصَّدرِ }.
حديث صحيح رواه البزار.
شَهْرِ الصَّبْرِ = رمضان
وَحَرَ الصَّدْرِ = غله و وساوسه.
Rasulallah (sav) şöyle buyurmuştur:
[ Sabır ayı (olan Ramazan) ayında oruç tutmakla ve
her ay 3 gün oruç tutanın kalbindeki kin yok olur ]
Sahih hadistir. Bezzar rivayet etmiştir.
📝Not : Alimler, Şevval ayındaki altı orucun, Biyd Günleri'nin oruçlarının (her ayın 13 14 15'i) ve Pazartesi - Perşembe Oruçları'nın niyetlerini birleştirerek ecrin katlanmasını teşvik etmişlerdir.
قَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَآلِهِ وَصَحبِهِ وَسَلَّمَ:
( مَنْ دَعَا لأَخِيهِ بِظَهْرِ الْغَيْبِ ، قَالَ الْمَلَكُ الْمُوَكَّلُ بِهِ: آمِينَ ، وَلَكَ بِمِثْل )
رَواهُ مُسلِم
Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur:
( Kim kardeşinin arkasından dua ederse, meleklerde onun duasına amin der ve sana da aynı (dua) olsun. )Müslim rivayet etmiştir
الشيخ المحدث عبد الله سراج الدين الحسيني رحمه الله
فضائل ليلة نصف من شعبان
قَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَليهِ وَآلِهِ وَصَحبِهِ وَسَلَّمَ:
[ وَإِنَّ بِحَسْبِكَ أَنْ تَصُومَ كُلَّ شَهْرٍ ثَلاثَةَ أيَّامٍ ، فَإِنَّ لَكَ بِكُلِّ حَسَنَةٍ عَشْرَ أَمْثَالِهَا ، فَإِنَّ ذَلِكَ صِيَامُ الدَّهْرِ كُلِّهِ ]
رواه البخاري و مسلم.
✏ علما بأن الأيام البيض لهذا الشهر تبدأ إن شاء الله يوم الأحد.
Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:
[ Sana her ay üç gün oruç tutmak yeter. Her iyi amel on misli kazanç getirir. Her ayın üç gününü oruçlu geçirirsen; ayın tümünü oruçlu geçirmiş sayılırsın.]
Muslim rivayet etmiştir.
✏ Eyyam-ı beyd (Beyaz günler) yarın başlıyor inşallah (Pazar).
@Turkce_Arabca
قَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَآلِهِ وَصَحبِهِ وَسَلَّمَ:
{ إِنَّ الأَشْعَرِيِّينَ إِذَا أَرْمَلُوا فِي الْغَزْوِ ، أَوْ قَلَّ طَعَامُ عِيَالِهِمْ بِالْمَدِينَةِ ، جَمَعُوا مَا كَانَ عِنْدَهُمْ فِي ثَوْبٍ وَاحِدٍ ، ثُمَّ اقْتَسَمُوه بَيْنَهُمْ فِي إِنَاءٍ وَاحِدٍ بِالسَّوِيَّةِ ، فَهُمْ مِنِّي وَأَنَا مِنْهُم. }
رواه البخاري ومسلم.
الأَشْعَرِيِّينَ = من أهل اليمن.
أَرمَلُوا = قل زادهم أو فني.
Rasulullah (sav) buyurdu ki:
{ Yemenliler savaşta sayıları azaldığı zaman veya şehirdeki çocuklarının yiyecekleri tükendiğinde hepsi kendilerinde ne varsa bir yerde toplardı. Sonra onlari eşit bir şekilde dağıtırlardı. Onlar bendendir. Bende onlardanım. }
Muslim rivayet etmistir.
@Turkce_Arabca
قَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَآلِهِ وَصَحبِهِ وَسَلَّمَ:
{ لا يزالُ اللهُ في حاجَةِ العبدِ ما دامَ في حاجَةِ أخِيه. }
حديث صحيح رواه الطبراني.
Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur;
"Kul,kardeşinin ihtiyacını giderdiği sürece Allah da onun ihtiyacını giderir."
Taberani rivayet etmiştir.
@Turkce_Arabca
كل شخص محتاج خيمة بهي المناطق يتواصل ع الأرقام التالية
KAHRAMANMARAŞ:(0344) 221 4991
GAZİANTEP: (0342) 428 1118
ADANA: (0322) 227 2854
HATAY: (0326) 233 5415
DİYARBAKIR: (0412) 326 1158
ADIYAMAN: (0416) 216 1231
ŞANLIURFA: (0414) 313 7290
MALATYA: (0422) 212 8432
OSMANİYE: (0328) 826 2002
KİLİS: (0348) 813 4478
الرجاء المساهمة في نشر المنشور ليصل لكل شخص بحاجة
#منقول
أكثرو من الإستغفار مع الأهل
قال الله تعالى وما كان الله ليعذبهم وهم يستغفرون
استغفر الله العظيم واتوب اليه
لا إله إلا انت سبحانك اني كنت من الظالمين
يَقُولُ اللَّهُ تعال في حديث القدسي : وَعِزَّتِي وَجَلَالِي، إِنِّي لَأَهِمُّ بِأَهْلِ الْأَرْضِ عَذَابًا، فَإِذَا نَظَرْتُ إِلَى عُمَّارِ بُيُوتِي وَإِلَى الْمُتَحَابِّينَ فِيَّ، وَإِلَى الْمُسْتَغْفِرِينَ بِالْأَسْحَارِ، صَرَفْتُ ذَلِكَ عَنْهُمْ
ذكروا غيركم قبل فوات الأوان.